Erzurum'un Gizli Arşivi : Filozof Sıddık KURT

ERZURUM 10.01.2020 - 12:14, Güncelleme: 19.10.2022 - 13:36
 

Erzurum'un Gizli Arşivi : Filozof Sıddık KURT

Erzurumsonhaber / Erzurum - Erzurum’da üç boyutlu resimler satan ve elde ettiği gelirlerle kitaplar alıp, tüm Türkiye’yi dolaşan Dadaşlar şehrinin gizli arşivi Filozof Sıddık Kurt, yaptığı çalışmalarla ve hazırladığı eserlerle halkın gönlünde taht kurmuş durumda. En büyük hayalinin, topladığı malzemelerle bir sergi açmak olduğunu belirten Filozof Sıddık’ın, taslak olarak hazırladığı üç kitap dosyası da bulunmakta. Sergi açmak için yeterli bütçesinin olmadığını belirten Sıddık Kurt, konuyla ilgili Valilikten ve Büyükşehir Belediyesi’nden yardım ve destek beklemektedir.   Erzurum’da üç boyutlu resimler satan ve elde ettiği gelirlerle kitaplar alıp, tüm Türkiye’yi dolaşan Dadaşlar şehrinin gizli arşivi Filozof Sıddık Kurt, yaptığı çalışmalarla ve hazırladığı eserlerle halkın gönlünde taht kurmuş durumda. Daha çok kitap okuyup kendi kendini geliştirmek ve yetiştirmek isteyen Sıddık Kurt’un, çok büyük tarihi eser koleksiyonları bulunmakta. Bu koleksiyonları da halkına ve milletine sunmak istediğini belirtmektedir. En büyük hayalinin, topladığı malzemelerle bir sergi açmak olduğunu belirten Filozof Sıddık’ın, taslak olarak hazırladığı üç kitap dosyası da bulunmaktadır. Ancak maddi gelirinin yetersiz olmasından dolayı, şu anda kitaplarını basamamaktadır. Sergi açmak için de yeterli bütçesinin olmadığını belirten Sıddık Kurt, konuyla ilgili Valilikten ve Büyükşehir Belediyesi’nden yardım ve destek beklemektedir.   Oktay Memiş Ve Mehmet Sekmen Söz Verdiler Ama Evime Gelmediler   Evde bulunan malzemelerinin buz dağının ön yüzü olduğunu belirten ve esas eserlerinin köyde olduğunu aktaran Filozof Sıddık Kurt; ‘‘Ben şu anda üç boyutlu resimler satıyorum. Bunu da istikbalim için yapıyorum. Keza benim gayelerim, hayallerim ve ideallerim var. Büyük düşünen bir insanım. Dolayısıyla attığım adım ve verdiğim mücadelelerden mütevellit vuslata ermek istiyorum. Vali Bey’i evimize davet ettim, Aynı şekilde Büyükşehir Belediye Başkanımızı da evimize davet ettim onları evimde misafir etmek benim için büyük bir onur olur. Burdan yine davetimi tekrarlıyor evime bekliyorum. Bu sebeple TRT, AA, Ajanslarla, televizyon kanallarıyla, Atatürk Üniversitesi Rektörü ile Erzurum Teknik Üniversitesi’ne dilekçeler gönderdim. Onları her gün sıkıştırıyorum ve inanıyorum ki şahsıma ses vereceklerdir. Bende an itibariyle geçmiş dönemlerde gazetecilerin kullanmış olduğu birçok alet ve edevat yer almaktadır. Dijitalleşmenin olmadığı dönemlerde bu malzemeler çok önemli ve kıymetliydi. Bir de ben tüm Türkiye’yi dolaştım ve her gittiğim memlekette bir hatıra için malzeme aldım.’’ diye belirtti.   Her Okuduğum Kitapta Önemli Notlar Alırım   Bugüne kadar yüzden fazla kitabı okuduğunu ve bu kitaplarda öğrendiği bilgilerle kendini geliştirdiğini belirten Sıddık Kurt; ‘‘Ben bir kitap okuyacaksam fosforlu kalemi alır, önemli olan konuların ve yazıların altını çizerim. Akabinde kitabın arka sayfasına da notlarımı geçiririm. Bugüne kadar yüzden fazla kitabın üzerinde çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum. Önemlikle şahsımın elinde birçok farklı Kur’an-ı Kerim mealleri ve tefsirleri bulunmaktadır. Ben istiyorum ki bu eserlerimi bir sergiyle halkıma ve milletime sunayım. Böyle bir durumun gerçekleşmesi demek, benim hayalimin gerçekleşmesi demektir. Keza çalışmalarım bunlarla da sınırlı değil. Benim elimde çok büyük bir para koleksiyonu var. Filhakika bu para koleksiyonu sadece Türk Liralarıyla da sınırlı değil. Bende bulunan ve sergilemek istediğim para koleksiyonu, dünya paralarını da kapsamaktadır. Ha, eğer Valilik ve Belediye bana destek çıkmaz ise, ben kendi imkânlarımla bu eserleri halkıma sunacağım. Çünkü bu benim hayalim ve ben hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum.’’ diye açıkladı.     Her Sabah Kalkar Üç Saat Ders Çalışırım   Günün çoğunu üç boyutlu resimleri satmakla geçiren Filozof Sıddık Kurt; ‘‘Ben her sabah kalktığımda üç saat ders çalışıyorum. Ardından üç boyutlu resimlerimi altı yedi saat sattıktan sonra akşam bir daha ders çalışıp, projeler konusunda kafamı yoruyorum. Ancak eğer işlerim rast giderse, artık tamamen kafamı bu çalışmalara ve projelere yoğuracağım. Bana dönemin İstanbul kartal Belediyesi sergi açmamı istediler. Ancak ben istiyorum ki Erzurum’da bu sergiyi açayım. Çünkü benim hayalim sergimi İstanbul’da değil, Erzurum’da açmaktır.’’ dedi.   Benim Cebimde Kitaplar Bitmez Ve Tükenmez   Yapacakları çalışmalarla halkına ve milletine bazı şeyleri aşılamak istediğini belirten Sıddık Kurt; ‘‘Ben istiyorum ki halkımız sergimize gelsin ki, altmış iki yaşındaki bir adamın neler yaptığını, nelerle uğraştığını, hangi çalışmalarda öne atıldığını, mücadelenin, okumanın, azmin ne olduğunu gelip görsünler istiyorum. Benim cebimde okuduğum kitaplar bitmez ve tükenmez. Çünkü okuyarak kendimi geliştiriyorum. Vazifemiz halkımıza bir şeyleri sunabilmek ve aktarabilmektir. Mesela benim çok ilginç ve ağır şiirlerim var. Keza benim çok amaçlı ve farklı bir fotoğraf arşivimde bulunmaktadır. Aynı şekilde geçmiş dönemlere ait yerel, ulusal ve uluslararası gazeteler ile dergilerimde arşivimde yer almaktadır.’’ diye bildirdi.   Benim Asıl Mesleğim Kebapçılık   Ortaokul ve liseyi dışarda okuduğunu belirten ve asıl mesleğinin kebapçılık olduğunu bildiren Filozof Sıddık Kurt; ‘‘Konfüçyüs, Platon, Sokrates, Epiktetos, Epikür, Descartes, heraklitos ve daha nice filozofları okuduğum için, onları anlayıp yorumladığımdan mütevellit bir filozof olduğumu düşünüyorum. Çünkü onların hayat felsefesini bildiğim için, onları çok iyi anladığımı düşünüyorum. Yani benim liseyi dışarda bitirmiş olmam, gençlere hitap etmeyeceğim anlamına gelmez. Ancak eğer profesörlük veya doçentlik unvanım olsaydı farklı bir konumda olurdum. Mamafih bu durum benim gençlere yön vermeyeceğim anlamına gelmez. Neden mi? Çünkü benim elimde çok büyük arşivler ve koleksiyonlar bulunmaktadır. Ve ben çok iyi biliyorum ki, bu eserler en iyi profesörlerde bile bulunmamaktadır. Ancak ben bunları yıllarca biriktirip bir koleksiyon, bir arşiv haline getirdim. Bende iki yüz farklı ürün bulunmakta. Bunların birçoğu da belirttiğim üzere köyde depolamış durumdayım. Elimde birçok şehirde getirdiğim ağaçlar var. Bunlardan biri de Kızılcık dalı. Aynı şekilde elimde İstanbul’da getirdiğim fosilleşmiş ağaç dalı da bulunmaktadır.’’ diye belirtti.   Elimde Üç Farklı Kitap Taslak Dosyası Bulunmakta   Elinde arşiv gazetelerin ve dergilerin olduğunu dile getiren Sıddık Kurt; ‘‘Bu arşivlerle ilgili önemli birçok not çıkardım. Dönemin şartları bakımından, Avrupa Birliği’nin çalışmaları konusunda, emperyalizm hakkında, siyasi meseleler hususunda, ekonomik, psikolojik ve sosyolojik amalar hakkında yer edinen düşünce ve fikirleri alıp taslak dosyalar halinde oluşturdum. Bunların mutlaka kitap halinde oluşturulması gerekmektedir. Benim yaşlı olduğuma ve liseyi açıkta okuduğuma bakmayın. Elimde çok büyük bir Türkiye hazinesi bulunmaktadır. Bana karşı olumsuzluklar olsa da, bildiğiniz üzere Thomas Alva Edison’u okuldan kovmuşlar. Hatta öğretmen Edison’un annesine mektup yazar ve der ki; ‘Oğlunuz geri zekâlı’. Oysaki bu adamın 1100 farklı patentli icadı dünyaya yayıldı. Aynı durum Einstein veya diğer bilim adamları içinde geçerlidir. Bu sebeple benim liseyi açıkta okuyup okumamam pek de önemli değildir. Filhakika ben öğrenmeyi ve araştırmayı çok seviyorum. Aynı şekilde yazmaktan çok, okumayı beğeniyorum.’’ diye açıkladı.   Ben Elimde Ne Kebabı Ne de Kalemi Bırakabildim   Küçüklüğünden beri şiirler okuyup yazdığını belirten Sıddık Kurt; ‘‘Önemlikle gençlik dönemlerimde çok fazla gazete ve dergi okuyordum. İlmimi geliştirmek için hem sağcı hem de solcu eserleri okurum. Ancak en önemlisi dini eserleri okumayı daha çok tercih ediyorum. Biraz kulak problemlerim olduğu için lakabım, ‘Sağır Ama’dır.’’ diye aktardı.   Seksen Bir İl Sekiz Yüz Kazayı Gezdim   Yaşadığı hayatı bir murat ve sevda olduğunu anlatan, gençlere en büyük tavsiyesinin hayata sıra dışı bakmaları ve sıra dışı yaşamayı başarabilmeleri gerektiğini belirten Sıddık Kurt; ‘‘Allah izin verdi ve seksen bir ilimiz ile sekiz yüz kazamızı dolaştım, gezdim, bilgi ve birikimler elde ettim. Kimi şehre bir kez, kimi şehre de on kez gittim. Yollarda giderken sadece üç boyutlu resimleri satmak için gitmedim. Asıl gitmemdeki sebep yeni şeyleri öğrenebilmektir. Ben otobüsle veya uçakla şehirlere gittiğimde hiç uyumam. Televizyon izleyip, telefonla da vakit harcamam. Özellikle sadece pencere kenarına oturup, dışarıyı izlerim. Çünkü birçok köyün fotoğrafını çekmek istediğimden ve oralarda farklı görüntüleri elde etmek istediğimden, hep uyanık olarak seyahat ederim. Ayrıca yola çıkarken gazete alıp okurum. Elimde şu anda gazetelerde yer alan güzel sözlerden, Güzel Sözler Ansiklopedisi diye bir kitap oluşturdum. Ayrıca her gün yaşadığım olayları aklımdan tutup, günü birlik bunları günlük defterime geçiriyorum.’’ diye belirtti.   Bir Gün Adam Olacağım   Hayatı boyunca yaşadıklarını bir ders olarak çıkarttığını belirten Sıddık Kurt; ‘‘Şahsımı tek cümleyle ifade etmem gerekir ise o da şu olur; ‘Bir gün adam olacağım’. Çünkü adam olmak için çalışıyorum ve ben bu mücadeleyi verirken sadece kendimi tanımlamak için vermiyorum. Ayrıca insanlara da nasıl adam olmaları gerektiğini belirtiyorum. Bunu da filozofların, bilim adamlarının, edip, yazar, şair ve şahsı muhteremlerin hayat hikâyelerinden örnekler vererek, strateji ve projelerini belirterek bu cümleyi kurarım. Onların kitaplarıyla, eserleriyle, düşünceleriyle adapte olduğum için, bir gün adam olacağımı düşünüyorum. Benim en sevdiğim yazarlar ve şairler Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Akif Ersoy ve Bediüzzaman-i Said’i Nursi’dir. Onların her biri gerçek manada başarılı ve ilim sever insanlardır. Benim her derdime, düşünceme, fikrime ve mücadeleme destek çıkan değerli eşime de müteşekkirim.’’ dedi.   HABER: Devrim AKTÜRK

Erzurumsonhaber / Erzurum - Erzurum’da üç boyutlu resimler satan ve elde ettiği gelirlerle kitaplar alıp, tüm Türkiye’yi dolaşan Dadaşlar şehrinin gizli arşivi Filozof Sıddık Kurt, yaptığı çalışmalarla ve hazırladığı eserlerle halkın gönlünde taht kurmuş durumda. En büyük hayalinin, topladığı malzemelerle bir sergi açmak olduğunu belirten Filozof Sıddık’ın, taslak olarak hazırladığı üç kitap dosyası da bulunmakta. Sergi açmak için yeterli bütçesinin olmadığını belirten Sıddık Kurt, konuyla ilgili Valilikten ve Büyükşehir Belediyesi’nden yardım ve destek beklemektedir.

 

Erzurum’da üç boyutlu resimler satan ve elde ettiği gelirlerle kitaplar alıp, tüm Türkiye’yi dolaşan Dadaşlar şehrinin gizli arşivi Filozof Sıddık Kurt, yaptığı çalışmalarla ve hazırladığı eserlerle halkın gönlünde taht kurmuş durumda. Daha çok kitap okuyup kendi kendini geliştirmek ve yetiştirmek isteyen Sıddık Kurt’un, çok büyük tarihi eser koleksiyonları bulunmakta. Bu koleksiyonları da halkına ve milletine sunmak istediğini belirtmektedir. En büyük hayalinin, topladığı malzemelerle bir sergi açmak olduğunu belirten Filozof Sıddık’ın, taslak olarak hazırladığı üç kitap dosyası da bulunmaktadır. Ancak maddi gelirinin yetersiz olmasından dolayı, şu anda kitaplarını basamamaktadır. Sergi açmak için de yeterli bütçesinin olmadığını belirten Sıddık Kurt, konuyla ilgili Valilikten ve Büyükşehir Belediyesi’nden yardım ve destek beklemektedir.

 

Oktay Memiş Ve Mehmet Sekmen Söz Verdiler Ama Evime Gelmediler

 

Evde bulunan malzemelerinin buz dağının ön yüzü olduğunu belirten ve esas eserlerinin köyde olduğunu aktaran Filozof Sıddık Kurt; ‘‘Ben şu anda üç boyutlu resimler satıyorum. Bunu da istikbalim için yapıyorum. Keza benim gayelerim, hayallerim ve ideallerim var. Büyük düşünen bir insanım. Dolayısıyla attığım adım ve verdiğim mücadelelerden mütevellit vuslata ermek istiyorum. Vali Bey’i evimize davet ettim, Aynı şekilde Büyükşehir Belediye Başkanımızı da evimize davet ettim onları evimde misafir etmek benim için büyük bir onur olur. Burdan yine davetimi tekrarlıyor evime bekliyorum. Bu sebeple TRT, AA, Ajanslarla, televizyon kanallarıyla, Atatürk Üniversitesi Rektörü ile Erzurum Teknik Üniversitesi’ne dilekçeler gönderdim. Onları her gün sıkıştırıyorum ve inanıyorum ki şahsıma ses vereceklerdir. Bende an itibariyle geçmiş dönemlerde gazetecilerin kullanmış olduğu birçok alet ve edevat yer almaktadır. Dijitalleşmenin olmadığı dönemlerde bu malzemeler çok önemli ve kıymetliydi. Bir de ben tüm Türkiye’yi dolaştım ve her gittiğim memlekette bir hatıra için malzeme aldım.’’ diye belirtti.

 

Her Okuduğum Kitapta Önemli Notlar Alırım

 

Bugüne kadar yüzden fazla kitabı okuduğunu ve bu kitaplarda öğrendiği bilgilerle kendini geliştirdiğini belirten Sıddık Kurt; ‘‘Ben bir kitap okuyacaksam fosforlu kalemi alır, önemli olan konuların ve yazıların altını çizerim. Akabinde kitabın arka sayfasına da notlarımı geçiririm. Bugüne kadar yüzden fazla kitabın üzerinde çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum. Önemlikle şahsımın elinde birçok farklı Kur’an-ı Kerim mealleri ve tefsirleri bulunmaktadır. Ben istiyorum ki bu eserlerimi bir sergiyle halkıma ve milletime sunayım. Böyle bir durumun gerçekleşmesi demek, benim hayalimin gerçekleşmesi demektir. Keza çalışmalarım bunlarla da sınırlı değil. Benim elimde çok büyük bir para koleksiyonu var. Filhakika bu para koleksiyonu sadece Türk Liralarıyla da sınırlı değil. Bende bulunan ve sergilemek istediğim para koleksiyonu, dünya paralarını da kapsamaktadır. Ha, eğer Valilik ve Belediye bana destek çıkmaz ise, ben kendi imkânlarımla bu eserleri halkıma sunacağım. Çünkü bu benim hayalim ve ben hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum.’’ diye açıkladı.

 

  Her Sabah Kalkar Üç Saat Ders Çalışırım

 

Günün çoğunu üç boyutlu resimleri satmakla geçiren Filozof Sıddık Kurt; ‘‘Ben her sabah kalktığımda üç saat ders çalışıyorum. Ardından üç boyutlu resimlerimi altı yedi saat sattıktan sonra akşam bir daha ders çalışıp, projeler konusunda kafamı yoruyorum. Ancak eğer işlerim rast giderse, artık tamamen kafamı bu çalışmalara ve projelere yoğuracağım. Bana dönemin İstanbul kartal Belediyesi sergi açmamı istediler. Ancak ben istiyorum ki Erzurum’da bu sergiyi açayım. Çünkü benim hayalim sergimi İstanbul’da değil, Erzurum’da açmaktır.’’ dedi.

 

Benim Cebimde Kitaplar Bitmez Ve Tükenmez

 

Yapacakları çalışmalarla halkına ve milletine bazı şeyleri aşılamak istediğini belirten Sıddık Kurt; ‘‘Ben istiyorum ki halkımız sergimize gelsin ki, altmış iki yaşındaki bir adamın neler yaptığını, nelerle uğraştığını, hangi çalışmalarda öne atıldığını, mücadelenin, okumanın, azmin ne olduğunu gelip görsünler istiyorum. Benim cebimde okuduğum kitaplar bitmez ve tükenmez. Çünkü okuyarak kendimi geliştiriyorum. Vazifemiz halkımıza bir şeyleri sunabilmek ve aktarabilmektir. Mesela benim çok ilginç ve ağır şiirlerim var. Keza benim çok amaçlı ve farklı bir fotoğraf arşivimde bulunmaktadır. Aynı şekilde geçmiş dönemlere ait yerel, ulusal ve uluslararası gazeteler ile dergilerimde arşivimde yer almaktadır.’’ diye bildirdi.

 

Benim Asıl Mesleğim Kebapçılık

 

Ortaokul ve liseyi dışarda okuduğunu belirten ve asıl mesleğinin kebapçılık olduğunu bildiren Filozof Sıddık Kurt; ‘‘Konfüçyüs, Platon, Sokrates, Epiktetos, Epikür, Descartes, heraklitos ve daha nice filozofları okuduğum için, onları anlayıp yorumladığımdan mütevellit bir filozof olduğumu düşünüyorum. Çünkü onların hayat felsefesini bildiğim için, onları çok iyi anladığımı düşünüyorum. Yani benim liseyi dışarda bitirmiş olmam, gençlere hitap etmeyeceğim anlamına gelmez. Ancak eğer profesörlük veya doçentlik unvanım olsaydı farklı bir konumda olurdum. Mamafih bu durum benim gençlere yön vermeyeceğim anlamına gelmez. Neden mi? Çünkü benim elimde çok büyük arşivler ve koleksiyonlar bulunmaktadır. Ve ben çok iyi biliyorum ki, bu eserler en iyi profesörlerde bile bulunmamaktadır. Ancak ben bunları yıllarca biriktirip bir koleksiyon, bir arşiv haline getirdim. Bende iki yüz farklı ürün bulunmakta. Bunların birçoğu da belirttiğim üzere köyde depolamış durumdayım. Elimde birçok şehirde getirdiğim ağaçlar var. Bunlardan biri de Kızılcık dalı. Aynı şekilde elimde İstanbul’da getirdiğim fosilleşmiş ağaç dalı da bulunmaktadır.’’ diye belirtti.

 

Elimde Üç Farklı Kitap Taslak Dosyası Bulunmakta

 

Elinde arşiv gazetelerin ve dergilerin olduğunu dile getiren Sıddık Kurt; ‘‘Bu arşivlerle ilgili önemli birçok not çıkardım. Dönemin şartları bakımından, Avrupa Birliği’nin çalışmaları konusunda, emperyalizm hakkında, siyasi meseleler hususunda, ekonomik, psikolojik ve sosyolojik amalar hakkında yer edinen düşünce ve fikirleri alıp taslak dosyalar halinde oluşturdum. Bunların mutlaka kitap halinde oluşturulması gerekmektedir. Benim yaşlı olduğuma ve liseyi açıkta okuduğuma bakmayın. Elimde çok büyük bir Türkiye hazinesi bulunmaktadır. Bana karşı olumsuzluklar olsa da, bildiğiniz üzere Thomas Alva Edison’u okuldan kovmuşlar. Hatta öğretmen Edison’un annesine mektup yazar ve der ki; ‘Oğlunuz geri zekâlı’. Oysaki bu adamın 1100 farklı patentli icadı dünyaya yayıldı. Aynı durum Einstein veya diğer bilim adamları içinde geçerlidir. Bu sebeple benim liseyi açıkta okuyup okumamam pek de önemli değildir. Filhakika ben öğrenmeyi ve araştırmayı çok seviyorum. Aynı şekilde yazmaktan çok, okumayı beğeniyorum.’’ diye açıkladı.

 

Ben Elimde Ne Kebabı Ne de Kalemi Bırakabildim

 

Küçüklüğünden beri şiirler okuyup yazdığını belirten Sıddık Kurt; ‘‘Önemlikle gençlik dönemlerimde çok fazla gazete ve dergi okuyordum. İlmimi geliştirmek için hem sağcı hem de solcu eserleri okurum. Ancak en önemlisi dini eserleri okumayı daha çok tercih ediyorum. Biraz kulak problemlerim olduğu için lakabım, ‘Sağır Ama’dır.’’ diye aktardı.

 

Seksen Bir İl Sekiz Yüz Kazayı Gezdim

 

Yaşadığı hayatı bir murat ve sevda olduğunu anlatan, gençlere en büyük tavsiyesinin hayata sıra dışı bakmaları ve sıra dışı yaşamayı başarabilmeleri gerektiğini belirten Sıddık Kurt; ‘‘Allah izin verdi ve seksen bir ilimiz ile sekiz yüz kazamızı dolaştım, gezdim, bilgi ve birikimler elde ettim. Kimi şehre bir kez, kimi şehre de on kez gittim. Yollarda giderken sadece üç boyutlu resimleri satmak için gitmedim. Asıl gitmemdeki sebep yeni şeyleri öğrenebilmektir. Ben otobüsle veya uçakla şehirlere gittiğimde hiç uyumam. Televizyon izleyip, telefonla da vakit harcamam. Özellikle sadece pencere kenarına oturup, dışarıyı izlerim. Çünkü birçok köyün fotoğrafını çekmek istediğimden ve oralarda farklı görüntüleri elde etmek istediğimden, hep uyanık olarak seyahat ederim. Ayrıca yola çıkarken gazete alıp okurum. Elimde şu anda gazetelerde yer alan güzel sözlerden, Güzel Sözler Ansiklopedisi diye bir kitap oluşturdum. Ayrıca her gün yaşadığım olayları aklımdan tutup, günü birlik bunları günlük defterime geçiriyorum.’’ diye belirtti.

 

Bir Gün Adam Olacağım

 

Hayatı boyunca yaşadıklarını bir ders olarak çıkarttığını belirten Sıddık Kurt; ‘‘Şahsımı tek cümleyle ifade etmem gerekir ise o da şu olur; ‘Bir gün adam olacağım’. Çünkü adam olmak için çalışıyorum ve ben bu mücadeleyi verirken sadece kendimi tanımlamak için vermiyorum. Ayrıca insanlara da nasıl adam olmaları gerektiğini belirtiyorum. Bunu da filozofların, bilim adamlarının, edip, yazar, şair ve şahsı muhteremlerin hayat hikâyelerinden örnekler vererek, strateji ve projelerini belirterek bu cümleyi kurarım. Onların kitaplarıyla, eserleriyle, düşünceleriyle adapte olduğum için, bir gün adam olacağımı düşünüyorum. Benim en sevdiğim yazarlar ve şairler Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Akif Ersoy ve Bediüzzaman-i Said’i Nursi’dir. Onların her biri gerçek manada başarılı ve ilim sever insanlardır. Benim her derdime, düşünceme, fikrime ve mücadeleme destek çıkan değerli eşime de müteşekkirim.’’ dedi.

 

HABER: Devrim AKTÜRK

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve erzurumsonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.