Yaşamış olduğumuz 21. Yüzyılda sözde mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev gezilerek yakacağından, giyimine ve iaşe’ye kadar her türlü yardımın yapıldığı günümüzde Erzurum’da sobasız evde 74 yaşındaki Nigar Akçelik’in soğuktan donarak yatağında ölü bulunması bizleri derinden üzerek kaygı ve endişeye sokmuştur.   Bizleri kaygı ve endişeye sokmuştur diyorum çünkü yapılan yardımlar yerini bulmuyor demektir, Devletimizin onca vermiş olduğu yardımlar nereye ve kimlere gidiyor, gerçek ihtiyaç sahiplerine mi yoksa sadece torpili olanlara mı dağıtılıyor, bu dağıtılan yardımların kimlere dağıtıldığına dair belgeleri var mı?   Bu Affedilir gibi değil, eğer gerçek fakir tespit edilip koruma altına alınmıyorsa verilen sosyal yardımlar bu şehirde boşuna yapılıyor demektir, bununda hesabı verilmesi gerekmiyor mu?    74 yaşındaki Nigar Akçelik’in evinde ve yatağında donarak ölmesi ile birlikte her türlü iaşe yardımı yapan kurum ve kuruluşların kimlere ve nerelere yardım yapıldığına dair bileniniz var mı?   Yetkililere Sormak istiyorum?   1 - Mahalle halkını yakından tanıyan muhtarlar ne iş yaparlar?    2 -  Kaymakamlıklar ve belediyeler sosyal yardımı kime yapıyor?   3 -  Yerel yönetimler ve bağlı bulunduğu mahalle sorumluları sizler sadece seçimden seçime mi evlere  Gidiyorsunuz?    4 - Hani yardım toplamak için ellerinde makbuzla dolaşan insanlar sizler topladığınız yardımları       Kimlere dağıtıyorsunuz?      Bu olay aynı zamanda toplumsal duyarsızlığı bir kez daha gözler önüne sermiştir,    Yazıklar olsun bizlere ki bir yaşlı kadına bakamadık, bir yaşlı kadını aramızda barındıramadık,  bizler ne kadar duyarsız bir toplum haline geldik, hani maneviyatımız çok kuvvetliydi, her sene 1001 hatimlerin okunduğu bu şehirde,  örfümüze, ananemize, kültürümüze düşkündük.   Sahi diyanet ne iş yapıyor, Sn diyanet işleri başkanı sizin göreviniz ne? Sadece hatim okutmak mı?   Bırakın bir insanın soğuktan ölmesini komşusu açken tok yatan bizden değildir diyen bir peygamberin ümmetiydik ne oldu bize, bu duyarsızlık yüzünden toplum olarak utanmalıyız, ar etmeliyiz, toplum olarak nereye gidiyoruz.   Sarıkamış’ta,  Birinci Dünya Savaşı içinde soğuktan donanların olduğunu biliyordum da 21. Yüz yılda böylesine bir olay ne gördüm nede duymuştum.   Bunun adı kıyamettir dedim kendi kendime, hani İslamiyet’ten ve komşu haklarından konuştukları zaman mangalda kül bırakmayan haktan hukuktan bahsedenler var ya? Neredesiniz  neden sessiz kaldınız.   Her şeyde önde giden cemaatler, vakıflar ve dernekler var ya, siz neden susunuz niye sesiniz çıkmıyor?  Ölen sadece 74 yaşında bir teyzemiz değildi bana göre tüm insanlık öldü, hepimiz bundan büyük bir ders almalıyız.   LÜTFEN SESSİZ OLALIM İNSANLIK ÖLÜYOR! EL FATİHA