Yunus Murat BULUT
Köşe Yazarı
Yunus Murat BULUT
 

Ayna ve Liyakat

Erzurumsonhaber / Erzurum - Ülke olarak içerisinde yaşadığımız durumu özetleyen çok güzel ata sözleri vardır, rüzgar eken fırtına biçer, ne ekersen onu biçersin, şeytan ile kabak ekersen kabak başına patlar, ve şeytan ile ortak buğday ekersen samana razı olursun gibi...   Kamuya memur alınırken, bürokrat atanırken sürekli bizden olsun, bizim beden dilimiz'den anla'ya bilsin denilecek insanlar seçildi...   Kamu yönetiminde şeffaflık, hesap verile bilirlik yerle bir edildi. Akabinde yapılan sınavların şaibeli oluşu, kaymakamlık, savcılık, hâkimlik, memurluk gibi...   Yani kısacası sınavların şaibeli, atamaların ise torpilli oluşu gibi...   Aslında hata yaptıran şey, bizden oluşu mantığı idi, ne yazık ki aynı mantıkla hareket edilmeye devam ediliyor...   Bu kafa değişmediği sürece, hatalar peş peşe gelecektir...   Türkiye'de mülakat varsa, liyakat kapı dışarı olmuştur.    Avukatlık'tan hâkim ve savcılığa geçiş hakkı için yasa çıkarılmıştı hatırlar iseniz, ve mülakat ile yani yazılı'dan sonraki süreçte bazı insanlar hakim savcı yapılmıştı...   Örnek isimler ;  Veysi PEKACAR İbrahim Halil DULKADİR Abdullah BOYALI Bahri BAYAZITOĞLU   Bu dört ismi neden örnek verdiği'mi merak ediyorsunuz değilmi, bu dört isim siyasi parti teşkilat yöneticileri iken, Hakim ve Savcı görevlerine atanmış akabinde ise;    "FETÖ soruşturması kapsamında Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu adli yargıdaki görevlerinden alınan yani ihraç edilen hakim ve savcılardan sadece bir kaçı."    Liyakat sistemine verilmesi gereken önemin zuhur etmemiş olduğu isimlerden bir kaç tanesi sadece...   Meşhur benzemez'ler sözü gündemi baya meşgul etmişti, acaba bu örnek isimler neyin benzemesi sonucu ortaya çıkan sonucun ürünü çok merak ediyorum...   Ne istenildi'de verilmedi denildiğinde, hadi arsa verildi, para verildi, kadro verildi, üniversitesi verildi peki sorularda'mı verildi diye sormadan geçemiyor insan...   Tarih bir su kanalı gibi algılanmamalıdır, kenarları betonla çevrilmiş içinde bir suyun aktığı kanal gibi, tarihi yöneltemezsiniz...   Hayat insana tecrübe kazandırır...   Not: Gerçek Kısık Sesler
Ekleme Tarihi: 18 Şubat 2019 - Pazartesi

Ayna ve Liyakat

Erzurumsonhaber / Erzurum - Ülke olarak içerisinde yaşadığımız durumu özetleyen çok güzel ata sözleri vardır, rüzgar eken fırtına biçer, ne ekersen onu biçersin, şeytan ile kabak ekersen kabak başına patlar, ve şeytan ile ortak buğday ekersen samana razı olursun gibi...
 
Kamuya memur alınırken, bürokrat atanırken sürekli bizden olsun, bizim beden dilimiz'den anla'ya bilsin denilecek insanlar seçildi...
 
Kamu yönetiminde şeffaflık, hesap verile bilirlik yerle bir edildi. Akabinde yapılan sınavların şaibeli oluşu, kaymakamlık, savcılık, hâkimlik, memurluk gibi...
 
Yani kısacası sınavların şaibeli, atamaların ise torpilli oluşu gibi...
 
Aslında hata yaptıran şey, bizden oluşu mantığı idi, ne yazık ki aynı mantıkla hareket edilmeye devam ediliyor...
 
Bu kafa değişmediği sürece, hatalar peş peşe gelecektir...
 
Türkiye'de mülakat varsa, liyakat kapı dışarı olmuştur. 
 
Avukatlık'tan hâkim ve savcılığa geçiş hakkı için yasa çıkarılmıştı hatırlar iseniz, ve mülakat ile yani yazılı'dan sonraki süreçte bazı insanlar hakim savcı yapılmıştı...
 
Örnek isimler ; 
Veysi PEKACAR
İbrahim Halil DULKADİR
Abdullah BOYALI
Bahri BAYAZITOĞLU
 
Bu dört ismi neden örnek verdiği'mi merak ediyorsunuz değilmi, bu dört isim siyasi parti teşkilat yöneticileri iken, Hakim ve Savcı görevlerine atanmış akabinde ise; 
 
"FETÖ soruşturması kapsamında Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu adli yargıdaki görevlerinden alınan yani ihraç edilen hakim ve savcılardan sadece bir kaçı." 
 
Liyakat sistemine verilmesi gereken önemin zuhur etmemiş olduğu isimlerden bir kaç tanesi sadece...
 
Meşhur benzemez'ler sözü gündemi baya meşgul etmişti, acaba bu örnek isimler neyin benzemesi sonucu ortaya çıkan sonucun ürünü çok merak ediyorum...
 
Ne istenildi'de verilmedi denildiğinde, hadi arsa verildi, para verildi, kadro verildi, üniversitesi verildi peki sorularda'mı verildi diye sormadan geçemiyor insan...
 
Tarih bir su kanalı gibi algılanmamalıdır, kenarları betonla çevrilmiş içinde bir suyun aktığı kanal gibi, tarihi yöneltemezsiniz...
 
Hayat insana tecrübe kazandırır...
 
Not: Gerçek Kısık Sesler
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve erzurumsonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.