Yunus Murat BULUT
Köşe Yazarı
Yunus Murat BULUT
 

Eti Maden İşletmeleri Türkiye varlık fonuna devredilmesi ve sonrası

Erzurumsonhaber / Erzurum - 05.02.2017 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 9756 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile; Ziraat Bankası, BOTAŞ, TPAO, PTT, Borsa İstanbul, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş, Türk Telekom’daki yüzde 6.68’lik Hazine hissesi, Çay İşletmeleri ile birlikte ülkemiz madenciliğinin temel taşı ve dünya bor rezervlerinin 72’sinin imtiyaz sahibi olan Eti Maden İşletmeleri Türkiye Varlık Fonu’na aktarılmıştır.    Yine Bakanlar Kurulunun kararı ile, özelleştirme kapsamında ki THY’nin 49,12’lik hissesi ile Halkbank’ın 51,11’lik hissesi de özelleştirme kapsamından çıkarılarak ÖYK kararı ile Türkiye Varlık Fonu’na aktarılmıştır.   96 yıllık Cumhuriyetimizin birikimi olan bu kurumların Türkiye Varlık Fonu’na devri kurumların, yönetimlerin devrinden ayrı anlamlar taşımaktadır.    Türkiye Varlık Fonu Yasası dikkatlice incelendiğinde bu şirketlerde ki kamu paylarının rahatlıkla satılabileceği, bu kurumların gelir ve giderlerinin her türlü denetimden uzak ve istenilen her kesim ve zümreye aktarılabileceği, bu kurum ve kuruluşların istenildiği şekilde rehin ve ipotek verilebileceği anlaşılmıştır.   Yukarıda sayılan kurumlarla birlikte dünyanın en büyük bor rezervlerine sahip Eti Maden İşletmeleri’nin de Türkiye Varlık Fonu’na devredilmesi 1985 yılından itibaren başlayan ve her fırsatta sürekli olarak gündeme getirilen “Bor Madenlerinin Özelleştirilmesinin”  son şeklidir.   Büyük bir zenginlik olan Bor madenlerimiz 1985 yılından itibaren tüm iktidarların iştahını kabart'mış ve özelleştirilmesi için pek çok yola başvurulmuştur.   Bilindiği üzere, yürürlükteki 2840 sayılı Kanun "Bor tuzları, uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi Devlet eliyle yapılır. Bu madenler için 6309 sayılı Maden Kanunu gereğince gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine verilmiş olan ruhsatlar iptal edilmiştir." şeklinde düzenlenmiştir. Eti Maden İşletmeleri’nin Türkiye Varlık Fonu’na devri bu maddenin diğer uygulamalarda olduğu gibi özelleştirilmesine engel oluşturamamıştır.   Çünkü Türkiye Varlık Fonu Anonim Şirket statüsün de olup, ticari bir şirket niteliğindedir. Kendisine devredilen kurum ve kuruluşları istediği gibi satma ve devretme yetkisine sahip olup, hisselerinin tamamı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na aittir. Oysa ki Eti Maden İşletmeleri hiçbir zaman ÖİB bünyesinde yer almamış ve 2840 sayılı yasa gereği de özelleştirilmesi mümkün ve yasal olmamaktadır. Halkımızdan saklanan bu gerçeği kamuoyuna açıklamak gerekmektedir.   Eti Maden İşletmelerinin, Türkiye Varlık Fonu’na devri ve akabinde özelleştirilmesiyle toryum ve uranyum gibi nükleer enerji hammaddelerinin üretimi de devlet tekelinden çıkarılmıştır. Bunun sonucunda; ülkemizin geleceği açısından oldukça önem arz eden Bor, Toryum ve Uranyum madenlerimiz uzun vadede çok uluslu şirketlerin eline geçecektir.   Bu gerekçelerle; aranmasından, işletmesine ve uç ürüne dönüştürülmüş ürünün pazarlanmasına kadar, her aşamasının Eti Maden İşletmeleri tarafından kamu eliyle yürütüldüğü geliştirilmiş bir bor endüstrisinin ülkemizin ve halkımızın yararına olduğuna inanıyorum. Uranyum ve Toryum gibi nükleer enerji sektörünün girdileri olan madenlerimizin korunmasını ülkemizin güvenliği açısından oldukça önemli buluyorum.   Sonuç olarak, "Bor tuzları, Uranyum ve Toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi Devlet eliyle yapılır" yasa hükmünün korunması ve başta ETİ MADEN İŞLETMELERİ olmak üzere, TPAO, BOTAŞ, PTT gibi tüm diğer kurum ve kuruluşların ülkemizin kamusal değerleri olduğunu, Cumhuriyet tarihi boyunca yoksul halkımızın vergileriyle kurulan ve ülkenin zenginliği niteliğindeki bu kurum ve kuruluşların, Türkiye Varlık Fonu’na devredilmemesi hususunda bu milletin yerli ve milli olan tüm kamu iştiraklerinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak belirtmek ve sürecin iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor..   Yunus Murat BULUT
Ekleme Tarihi: 01 Şubat 2019 - Cuma

Eti Maden İşletmeleri Türkiye varlık fonuna devredilmesi ve sonrası

Erzurumsonhaber / Erzurum - 05.02.2017 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 9756 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile; Ziraat Bankası, BOTAŞ, TPAO, PTT, Borsa İstanbul, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş, Türk Telekom’daki yüzde 6.68’lik Hazine hissesi, Çay İşletmeleri ile birlikte ülkemiz madenciliğinin temel taşı ve dünya bor rezervlerinin 72’sinin imtiyaz sahibi olan Eti Maden İşletmeleri Türkiye Varlık Fonu’na aktarılmıştır. 
 
Yine Bakanlar Kurulunun kararı ile, özelleştirme kapsamında ki THY’nin 49,12’lik hissesi ile Halkbank’ın 51,11’lik hissesi de özelleştirme kapsamından çıkarılarak ÖYK kararı ile Türkiye Varlık Fonu’na aktarılmıştır.
 
96 yıllık Cumhuriyetimizin birikimi olan bu kurumların Türkiye Varlık Fonu’na devri kurumların, yönetimlerin devrinden ayrı anlamlar taşımaktadır. 
 
Türkiye Varlık Fonu Yasası dikkatlice incelendiğinde bu şirketlerde ki kamu paylarının rahatlıkla satılabileceği, bu kurumların gelir ve giderlerinin her türlü denetimden uzak ve istenilen her kesim ve zümreye aktarılabileceği, bu kurum ve kuruluşların istenildiği şekilde rehin ve ipotek verilebileceği anlaşılmıştır.
 
Yukarıda sayılan kurumlarla birlikte dünyanın en büyük bor rezervlerine sahip Eti Maden İşletmeleri’nin de Türkiye Varlık Fonu’na devredilmesi 1985 yılından itibaren başlayan ve her fırsatta sürekli olarak gündeme getirilen “Bor Madenlerinin Özelleştirilmesinin” 
son şeklidir.
 
Büyük bir zenginlik olan Bor madenlerimiz 1985 yılından itibaren tüm iktidarların iştahını kabart'mış ve özelleştirilmesi için pek çok yola başvurulmuştur.
 
Bilindiği üzere, yürürlükteki 2840 sayılı Kanun "Bor tuzları, uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi Devlet eliyle yapılır. Bu madenler için 6309 sayılı Maden Kanunu gereğince gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine verilmiş olan ruhsatlar iptal edilmiştir." şeklinde düzenlenmiştir. Eti Maden İşletmeleri’nin Türkiye Varlık Fonu’na devri bu maddenin diğer uygulamalarda olduğu gibi özelleştirilmesine engel oluşturamamıştır.
 
Çünkü Türkiye Varlık Fonu Anonim Şirket statüsün de olup, ticari bir şirket niteliğindedir. Kendisine devredilen kurum ve kuruluşları istediği gibi satma ve devretme yetkisine sahip olup, hisselerinin tamamı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na aittir. Oysa ki Eti Maden İşletmeleri hiçbir zaman ÖİB bünyesinde yer almamış ve 2840 sayılı yasa gereği de özelleştirilmesi mümkün ve yasal olmamaktadır. Halkımızdan saklanan bu gerçeği kamuoyuna açıklamak gerekmektedir.
 
Eti Maden İşletmelerinin, Türkiye Varlık Fonu’na devri ve akabinde özelleştirilmesiyle toryum ve uranyum gibi nükleer enerji hammaddelerinin üretimi de devlet tekelinden çıkarılmıştır. Bunun sonucunda; ülkemizin geleceği açısından oldukça önem arz eden Bor, Toryum ve Uranyum madenlerimiz uzun vadede çok uluslu şirketlerin eline geçecektir.
 
Bu gerekçelerle; aranmasından, işletmesine ve uç ürüne dönüştürülmüş ürünün pazarlanmasına kadar, her aşamasının Eti Maden İşletmeleri tarafından kamu eliyle yürütüldüğü geliştirilmiş bir bor endüstrisinin ülkemizin ve halkımızın yararına olduğuna inanıyorum. Uranyum ve Toryum gibi nükleer enerji sektörünün girdileri olan madenlerimizin korunmasını ülkemizin güvenliği açısından oldukça önemli buluyorum.
 
Sonuç olarak, "Bor tuzları, Uranyum ve Toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi Devlet eliyle yapılır" yasa hükmünün korunması ve başta ETİ MADEN İŞLETMELERİ olmak üzere, TPAO, BOTAŞ, PTT gibi tüm diğer kurum ve kuruluşların ülkemizin kamusal değerleri olduğunu, Cumhuriyet tarihi boyunca yoksul halkımızın vergileriyle kurulan ve ülkenin zenginliği niteliğindeki bu kurum ve kuruluşların, Türkiye Varlık Fonu’na devredilmemesi hususunda bu milletin yerli ve milli olan tüm kamu iştiraklerinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak belirtmek ve sürecin iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor..
 
Yunus Murat BULUT
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve erzurumsonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.