Atatürk Üniversitesinden ”Başıboş köpekler sorununa bilimsel bakış”
BÖLGE
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
06.01.2024 - 23:00, Güncelleme:
06.01.2024 - 12:59
Atatürk Üniversitesinden ”Başıboş köpekler sorununa bilimsel bakış”
Atatürk Üniversitesinden ”Başıboş köpekler sorununa bilimsel bakış”
Ülke genelindeki köpek saldırıları ve yaralanmalarına karşı gündemden düşmeyen başıboş köpekler sorununu ele alan Atatürk Üniversitesi, söz konusu sorun hakkında toplumsal bilinç ve farkındalık oluşturmak amacıyla bir panel düzenledi.Başıboş köpek varlığının artması, çocuk ve kadınlara yönelik saldırıların sıklaşması ve hayvan hakları yöneticilerinin farklı görüşleriyle gündemde olan başıboş köpekler sorununu bilimsel açıdan değerlendirmek amacıyla, alanında uzman akademisyenlerin katıldığı, “Başıboş Köpekler Sorununa Bilimsel Bakış” paneli gerçekleştirdi.Moderatörlüğünü Atatürk Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü (KİD) ve İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Besim Yıldırım’ın yaptığı ve 4 konu başlığı halinde gerçekleşen panelde “Köpek Başıboş Olur mu? Sokaklar Köpekten, Köpekler Sokaklardan Nasıl Kurtulur?” konusuyla Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu Çoban, “Başıboş Köpeklere Hukuki Bakış” başlığıyla Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, “Dini Açıdan İnsan Hayatının Değeri ve Korunma Zorunluluğu” konusuyla İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Öge ve “Başıboş Köpekler ve Halk Sağlığı” isimli sunumuyla ise Doç. Dr. Zahide Koşan, toplumsal bir sorun haline gelen başıboş köpekler konusunu bilimsel açıdan ele aldı.Panelin açılışında konuşan Prof. Dr. Besim Yıldırım, ülke sokaklarında 10 milyon civarında başıboş köpek bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu sayı bile başlı başına bunun çok önemli bir sorun olduğunu ifade ediyor. Başıboş köpek sorunu sadece insanlar için değil diğer canlılara da zarar verir hale gelmiştir. Günümüzde bu noktada üniversitelere düşen sorumluluk her geçen gün büyüyen bu sorunu tüm boyutlarını ele almak, kavramak topluma anlatmak ve politika yapıcılara bir çerçeve sunmaktır” dedi.Köpek Saldırıları Yüzünden Can Kayıpları ArtıyorTürkiye genelinde her yıl yüzbinlerce insanın başıboş köpek saldırılarına maruz kaldığının söyleyen Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu Çoban “Bu sadece ısırık izleriyle sınırlı kalmıyor, kuduz tehlikesini de beraberinde getiriyor. Dedi. “Her yıl sadece kuduz nedeniyle 4 kişinin hayatını kaybettiği ülkemizde, köpek saldırılarından kaçarken yaşamını yitiren birçok insanın dramını hatırlatmak isterim bu acı tablo, başıboş köpek sorununun sadece bir hayvan sorunu olmanın çok ötesinde, toplumsal bir felaketi işaret ediyor” diyen Sabuncuoğlu günde 830 kişinin mağdur olmasının hayvanseverlikle çözülemeyecek kadar ciddi bir sorun haline geldiğini belirtti.Başıboş hayvanlardan bulaşan hastalıklar arttıTürkiye’de veteriner teşkilatının gelişmiş olmasına rağmen başıboş hayvanlardan insanlara geçen hastalıkların önüne geçilemediğini belirten Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, başıboş hayvanların sağlık yönetiminin yapılamadığı gibi üreme yönetiminin de yapılamadığı için kontrolsüz çoğalan sokak köpeklerinin güvenlik tehdidi oluşturduğunu vurguladı. Sabuncuoğlu Çoban, 2004 yılında sahipsiz hayvanlar sokağa geri bırakılmaya başlandıktan sonra köpek sayısının kısırlaştırmayla baş edilemeyecek bir seviyeye geldiğini söyledi.“Başıboş güç terör doğurur”Başıboş köpeklerin insanlar için büyük risk olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu Çoban, “Başıboşluk her zaman zarardır. Başıboş güç terör doğurur.” diyerek başıboş köpek terörünün hayvanseverlik maskesi altından şirin gösterilmeye çalışıldığını ifade etti. Sabuncuoğlu ayrıca hayvanseverlerin başıboş köpek sorununda uzlaşmaya gitmediğini belirterek “Hayvanseverlik adı altında türcülük yapıyorlar.” dedi. Hayvanseverlerin başıboş köpeği sadece sokakta sevdiklerini ifade eden Sabuncuoğlu, başıboş köpekler yüzünden her yıl yaklaşık 70 vatandaşın vefat ettiğini aktardı.Medya da toplum da gibi baskılandıMedyanın hayvanseverler tarafından susturulduğunu belirten Nilüfer Sabuncuoğlu, hayvansever derneklerin baskıları yüzünden köpeklerin oluşturduğu tehdidin yeterince dillendirilemediğini ifade etti. 2004 sonrası bilinen sonuçlarda, her yıl bir ya da iki insanın kuduzdan kaynaklı öldüğünü açıklayan Sabuncuoğlu Çoban, “2007 yılında Erzurum’un Ova köyünde yaşayan 3 yaşındaki Sudenaz Tanhaş, kuduzdan dolayı vefat etti. Aynı dönemde Ekim ayı içerisinde Serkan’ı, İstanbul’da kaybettik” dedi. Görüntü ve videolarla anlatımını destekleyen Sabuncuoğlu, başıboş köpeklerin saçtığı tehlikelere değindi."Değerler içinde en önemli değer insandır"Konuya hukuki ve etik açıdan yaklaşan Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, "Eğer bir insanın ölümüne veya yaralanmasına neden oluyorsa bir obje niteliğindeki hayvanın hakkından bahsedemezsiniz. Çünkü değerler içerisinde en önemli değer insandır. Devlet, hayvanlarla ilgili kanun çıkarırken paydaşlarla görüşmeli, sokağın sesini duymalıdır" ifadelerini kullandı.Başıboş köpek sorununu çözmek için tüm toplumun sorumluluk alması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Nezih Kök insan değerleri üzerinden hareket ederek, bu konuda daha etkin çözümler üretebiliriz" dedi. Ahmet Nezih Kök ayrıca başıboş köpek nüfusunun artışının sokak güvenliğini ve insan sağlığını tehdit ettiğini vurgulayarak böyle bir ortamda hayvan haklarını önceleyen bir anlayışın samimi olmayacağını, ekonomik kaygıların ve menfaatlerin gözetildiği lobicilik faaliyetlerin daha etkin bir işlev gördüğünü belirtti."Evrenin öznesi insandır"Evrenin her unsurunun Allah yarattığı için değerli olduğunu ve bu evrenin öznesinin insan olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sinan Öge, “En değerli varlık olan insana onun için yaratılmış ona fayda versin diye yaratılmış herhangi bir unsur zarar veremez” diyerek tüm varlıkların haklarının da korunarak insana hizmet için var olduğunu vurguladı. Başıboş köpekler sorununda insan hayatının önemine dikkat çeken Öge, “En temel hak insan ve hayat hakkıdır. Özellikle de korunması bize emanet olan çocuğun hakkıdır. İnsanı sevmeyen hayvanı sevebilir mi? İnsan hayatı mı, hayvanların sokaklardan toplanması mı? Bu iş tamamen insan hakkı meselesidir. İnsanın güvenliği tehdit altındaysa hukukun, siyasetin ve dinin anlamı yok.” dedi.“Güvenli sokaklar, sağlıklı toplum”Başıboş köpekler nedeniyle kentte ve kırsalda kuduz tehlikesinin ve çeşitli hastalık riskinin arttığını ifade eden Doç. Dr. Zahide Koşan sokakların, parkların, dış ortamların başıboş köpeklerden arındırılması gerektiğinin altını çizdi. Her yıl onlarca insanın ve ülkemizde de 1-2 kişinin kuduzdan öldüğünü ve kuduz ölümlerinin yüzde 99’unun enfekte köpeğin ısırmasından kaynaklanmakta olduğunu vurgulayan Koşan, kuduz hastalığının dünya çapında maliyetinin yaklaşık olarak 8,6 milyar dolar olduğunu ifade etti.
Atatürk Üniversitesinden ”Başıboş köpekler sorununa bilimsel bakış”
Ülke genelindeki köpek saldırıları ve yaralanmalarına karşı gündemden düşmeyen başıboş köpekler sorununu ele alan Atatürk Üniversitesi, söz konusu sorun hakkında toplumsal bilinç ve farkındalık oluşturmak amacıyla bir panel düzenledi.
Başıboş köpek varlığının artması, çocuk ve kadınlara yönelik saldırıların sıklaşması ve hayvan hakları yöneticilerinin farklı görüşleriyle gündemde olan başıboş köpekler sorununu bilimsel açıdan değerlendirmek amacıyla, alanında uzman akademisyenlerin katıldığı, “Başıboş Köpekler Sorununa Bilimsel Bakış” paneli gerçekleştirdi.
Moderatörlüğünü Atatürk Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü (KİD) ve İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Besim Yıldırım’ın yaptığı ve 4 konu başlığı halinde gerçekleşen panelde “Köpek Başıboş Olur mu? Sokaklar Köpekten, Köpekler Sokaklardan Nasıl Kurtulur?” konusuyla Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu Çoban, “Başıboş Köpeklere Hukuki Bakış” başlığıyla Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, “Dini Açıdan İnsan Hayatının Değeri ve Korunma Zorunluluğu” konusuyla İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Öge ve “Başıboş Köpekler ve Halk Sağlığı” isimli sunumuyla ise Doç. Dr. Zahide Koşan, toplumsal bir sorun haline gelen başıboş köpekler konusunu bilimsel açıdan ele aldı.
Panelin açılışında konuşan Prof. Dr. Besim Yıldırım, ülke sokaklarında 10 milyon civarında başıboş köpek bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu sayı bile başlı başına bunun çok önemli bir sorun olduğunu ifade ediyor. Başıboş köpek sorunu sadece insanlar için değil diğer canlılara da zarar verir hale gelmiştir. Günümüzde bu noktada üniversitelere düşen sorumluluk her geçen gün büyüyen bu sorunu tüm boyutlarını ele almak, kavramak topluma anlatmak ve politika yapıcılara bir çerçeve sunmaktır” dedi.
Köpek Saldırıları Yüzünden Can Kayıpları Artıyor
Türkiye genelinde her yıl yüzbinlerce insanın başıboş köpek saldırılarına maruz kaldığının söyleyen Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu Çoban “Bu sadece ısırık izleriyle sınırlı kalmıyor, kuduz tehlikesini de beraberinde getiriyor. Dedi. “Her yıl sadece kuduz nedeniyle 4 kişinin hayatını kaybettiği ülkemizde, köpek saldırılarından kaçarken yaşamını yitiren birçok insanın dramını hatırlatmak isterim bu acı tablo, başıboş köpek sorununun sadece bir hayvan sorunu olmanın çok ötesinde, toplumsal bir felaketi işaret ediyor” diyen Sabuncuoğlu günde 830 kişinin mağdur olmasının hayvanseverlikle çözülemeyecek kadar ciddi bir sorun haline geldiğini belirtti.
Başıboş hayvanlardan bulaşan hastalıklar arttı
Türkiye’de veteriner teşkilatının gelişmiş olmasına rağmen başıboş hayvanlardan insanlara geçen hastalıkların önüne geçilemediğini belirten Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, başıboş hayvanların sağlık yönetiminin yapılamadığı gibi üreme yönetiminin de yapılamadığı için kontrolsüz çoğalan sokak köpeklerinin güvenlik tehdidi oluşturduğunu vurguladı. Sabuncuoğlu Çoban, 2004 yılında sahipsiz hayvanlar sokağa geri bırakılmaya başlandıktan sonra köpek sayısının kısırlaştırmayla baş edilemeyecek bir seviyeye geldiğini söyledi.
“Başıboş güç terör doğurur”
Başıboş köpeklerin insanlar için büyük risk olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu Çoban, “Başıboşluk her zaman zarardır. Başıboş güç terör doğurur.” diyerek başıboş köpek terörünün hayvanseverlik maskesi altından şirin gösterilmeye çalışıldığını ifade etti. Sabuncuoğlu ayrıca hayvanseverlerin başıboş köpek sorununda uzlaşmaya gitmediğini belirterek “Hayvanseverlik adı altında türcülük yapıyorlar.” dedi. Hayvanseverlerin başıboş köpeği sadece sokakta sevdiklerini ifade eden Sabuncuoğlu, başıboş köpekler yüzünden her yıl yaklaşık 70 vatandaşın vefat ettiğini aktardı.
Medya da toplum da gibi baskılandı
Medyanın hayvanseverler tarafından susturulduğunu belirten Nilüfer Sabuncuoğlu, hayvansever derneklerin baskıları yüzünden köpeklerin oluşturduğu tehdidin yeterince dillendirilemediğini ifade etti. 2004 sonrası bilinen sonuçlarda, her yıl bir ya da iki insanın kuduzdan kaynaklı öldüğünü açıklayan Sabuncuoğlu Çoban, “2007 yılında Erzurum’un Ova köyünde yaşayan 3 yaşındaki Sudenaz Tanhaş, kuduzdan dolayı vefat etti. Aynı dönemde Ekim ayı içerisinde Serkan’ı, İstanbul’da kaybettik” dedi. Görüntü ve videolarla anlatımını destekleyen Sabuncuoğlu, başıboş köpeklerin saçtığı tehlikelere değindi.
"Değerler içinde en önemli değer insandır"
Konuya hukuki ve etik açıdan yaklaşan Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, "Eğer bir insanın ölümüne veya yaralanmasına neden oluyorsa bir obje niteliğindeki hayvanın hakkından bahsedemezsiniz. Çünkü değerler içerisinde en önemli değer insandır. Devlet, hayvanlarla ilgili kanun çıkarırken paydaşlarla görüşmeli, sokağın sesini duymalıdır" ifadelerini kullandı.
Başıboş köpek sorununu çözmek için tüm toplumun sorumluluk alması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Nezih Kök insan değerleri üzerinden hareket ederek, bu konuda daha etkin çözümler üretebiliriz" dedi. Ahmet Nezih Kök ayrıca başıboş köpek nüfusunun artışının sokak güvenliğini ve insan sağlığını tehdit ettiğini vurgulayarak böyle bir ortamda hayvan haklarını önceleyen bir anlayışın samimi olmayacağını, ekonomik kaygıların ve menfaatlerin gözetildiği lobicilik faaliyetlerin daha etkin bir işlev gördüğünü belirtti.
"Evrenin öznesi insandır"
Evrenin her unsurunun Allah yarattığı için değerli olduğunu ve bu evrenin öznesinin insan olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sinan Öge, “En değerli varlık olan insana onun için yaratılmış ona fayda versin diye yaratılmış herhangi bir unsur zarar veremez” diyerek tüm varlıkların haklarının da korunarak insana hizmet için var olduğunu vurguladı. Başıboş köpekler sorununda insan hayatının önemine dikkat çeken Öge, “En temel hak insan ve hayat hakkıdır. Özellikle de korunması bize emanet olan çocuğun hakkıdır. İnsanı sevmeyen hayvanı sevebilir mi? İnsan hayatı mı, hayvanların sokaklardan toplanması mı? Bu iş tamamen insan hakkı meselesidir. İnsanın güvenliği tehdit altındaysa hukukun, siyasetin ve dinin anlamı yok.” dedi.
“Güvenli sokaklar, sağlıklı toplum”
Başıboş köpekler nedeniyle kentte ve kırsalda kuduz tehlikesinin ve çeşitli hastalık riskinin arttığını ifade eden Doç. Dr. Zahide Koşan sokakların, parkların, dış ortamların başıboş köpeklerden arındırılması gerektiğinin altını çizdi. Her yıl onlarca insanın ve ülkemizde de 1-2 kişinin kuduzdan öldüğünü ve kuduz ölümlerinin yüzde 99’unun enfekte köpeğin ısırmasından kaynaklanmakta olduğunu vurgulayan Koşan, kuduz hastalığının dünya çapında maliyetinin yaklaşık olarak 8,6 milyar dolar olduğunu ifade etti.
Başıboş köpek varlığının artması, çocuk ve kadınlara yönelik saldırıların sıklaşması ve hayvan hakları yöneticilerinin farklı görüşleriyle gündemde olan başıboş köpekler sorununu bilimsel açıdan değerlendirmek amacıyla, alanında uzman akademisyenlerin katıldığı, “Başıboş Köpekler Sorununa Bilimsel Bakış” paneli gerçekleştirdi.
Moderatörlüğünü Atatürk Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü (KİD) ve İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Besim Yıldırım’ın yaptığı ve 4 konu başlığı halinde gerçekleşen panelde “Köpek Başıboş Olur mu? Sokaklar Köpekten, Köpekler Sokaklardan Nasıl Kurtulur?” konusuyla Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu Çoban, “Başıboş Köpeklere Hukuki Bakış” başlığıyla Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, “Dini Açıdan İnsan Hayatının Değeri ve Korunma Zorunluluğu” konusuyla İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Öge ve “Başıboş Köpekler ve Halk Sağlığı” isimli sunumuyla ise Doç. Dr. Zahide Koşan, toplumsal bir sorun haline gelen başıboş köpekler konusunu bilimsel açıdan ele aldı.
Panelin açılışında konuşan Prof. Dr. Besim Yıldırım, ülke sokaklarında 10 milyon civarında başıboş köpek bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu sayı bile başlı başına bunun çok önemli bir sorun olduğunu ifade ediyor. Başıboş köpek sorunu sadece insanlar için değil diğer canlılara da zarar verir hale gelmiştir. Günümüzde bu noktada üniversitelere düşen sorumluluk her geçen gün büyüyen bu sorunu tüm boyutlarını ele almak, kavramak topluma anlatmak ve politika yapıcılara bir çerçeve sunmaktır” dedi.
Köpek Saldırıları Yüzünden Can Kayıpları Artıyor
Türkiye genelinde her yıl yüzbinlerce insanın başıboş köpek saldırılarına maruz kaldığının söyleyen Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu Çoban “Bu sadece ısırık izleriyle sınırlı kalmıyor, kuduz tehlikesini de beraberinde getiriyor. Dedi. “Her yıl sadece kuduz nedeniyle 4 kişinin hayatını kaybettiği ülkemizde, köpek saldırılarından kaçarken yaşamını yitiren birçok insanın dramını hatırlatmak isterim bu acı tablo, başıboş köpek sorununun sadece bir hayvan sorunu olmanın çok ötesinde, toplumsal bir felaketi işaret ediyor” diyen Sabuncuoğlu günde 830 kişinin mağdur olmasının hayvanseverlikle çözülemeyecek kadar ciddi bir sorun haline geldiğini belirtti.
Başıboş hayvanlardan bulaşan hastalıklar arttı
Türkiye’de veteriner teşkilatının gelişmiş olmasına rağmen başıboş hayvanlardan insanlara geçen hastalıkların önüne geçilemediğini belirten Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, başıboş hayvanların sağlık yönetiminin yapılamadığı gibi üreme yönetiminin de yapılamadığı için kontrolsüz çoğalan sokak köpeklerinin güvenlik tehdidi oluşturduğunu vurguladı. Sabuncuoğlu Çoban, 2004 yılında sahipsiz hayvanlar sokağa geri bırakılmaya başlandıktan sonra köpek sayısının kısırlaştırmayla baş edilemeyecek bir seviyeye geldiğini söyledi.
“Başıboş güç terör doğurur”
Başıboş köpeklerin insanlar için büyük risk olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu Çoban, “Başıboşluk her zaman zarardır. Başıboş güç terör doğurur.” diyerek başıboş köpek terörünün hayvanseverlik maskesi altından şirin gösterilmeye çalışıldığını ifade etti. Sabuncuoğlu ayrıca hayvanseverlerin başıboş köpek sorununda uzlaşmaya gitmediğini belirterek “Hayvanseverlik adı altında türcülük yapıyorlar.” dedi. Hayvanseverlerin başıboş köpeği sadece sokakta sevdiklerini ifade eden Sabuncuoğlu, başıboş köpekler yüzünden her yıl yaklaşık 70 vatandaşın vefat ettiğini aktardı.
Medya da toplum da gibi baskılandı
Medyanın hayvanseverler tarafından susturulduğunu belirten Nilüfer Sabuncuoğlu, hayvansever derneklerin baskıları yüzünden köpeklerin oluşturduğu tehdidin yeterince dillendirilemediğini ifade etti. 2004 sonrası bilinen sonuçlarda, her yıl bir ya da iki insanın kuduzdan kaynaklı öldüğünü açıklayan Sabuncuoğlu Çoban, “2007 yılında Erzurum’un Ova köyünde yaşayan 3 yaşındaki Sudenaz Tanhaş, kuduzdan dolayı vefat etti. Aynı dönemde Ekim ayı içerisinde Serkan’ı, İstanbul’da kaybettik” dedi. Görüntü ve videolarla anlatımını destekleyen Sabuncuoğlu, başıboş köpeklerin saçtığı tehlikelere değindi.
"Değerler içinde en önemli değer insandır"
Konuya hukuki ve etik açıdan yaklaşan Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, "Eğer bir insanın ölümüne veya yaralanmasına neden oluyorsa bir obje niteliğindeki hayvanın hakkından bahsedemezsiniz. Çünkü değerler içerisinde en önemli değer insandır. Devlet, hayvanlarla ilgili kanun çıkarırken paydaşlarla görüşmeli, sokağın sesini duymalıdır" ifadelerini kullandı.
Başıboş köpek sorununu çözmek için tüm toplumun sorumluluk alması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Nezih Kök insan değerleri üzerinden hareket ederek, bu konuda daha etkin çözümler üretebiliriz" dedi. Ahmet Nezih Kök ayrıca başıboş köpek nüfusunun artışının sokak güvenliğini ve insan sağlığını tehdit ettiğini vurgulayarak böyle bir ortamda hayvan haklarını önceleyen bir anlayışın samimi olmayacağını, ekonomik kaygıların ve menfaatlerin gözetildiği lobicilik faaliyetlerin daha etkin bir işlev gördüğünü belirtti.
"Evrenin öznesi insandır"
Evrenin her unsurunun Allah yarattığı için değerli olduğunu ve bu evrenin öznesinin insan olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sinan Öge, “En değerli varlık olan insana onun için yaratılmış ona fayda versin diye yaratılmış herhangi bir unsur zarar veremez” diyerek tüm varlıkların haklarının da korunarak insana hizmet için var olduğunu vurguladı. Başıboş köpekler sorununda insan hayatının önemine dikkat çeken Öge, “En temel hak insan ve hayat hakkıdır. Özellikle de korunması bize emanet olan çocuğun hakkıdır. İnsanı sevmeyen hayvanı sevebilir mi? İnsan hayatı mı, hayvanların sokaklardan toplanması mı? Bu iş tamamen insan hakkı meselesidir. İnsanın güvenliği tehdit altındaysa hukukun, siyasetin ve dinin anlamı yok.” dedi.
“Güvenli sokaklar, sağlıklı toplum”
Başıboş köpekler nedeniyle kentte ve kırsalda kuduz tehlikesinin ve çeşitli hastalık riskinin arttığını ifade eden Doç. Dr. Zahide Koşan sokakların, parkların, dış ortamların başıboş köpeklerden arındırılması gerektiğinin altını çizdi. Her yıl onlarca insanın ve ülkemizde de 1-2 kişinin kuduzdan öldüğünü ve kuduz ölümlerinin yüzde 99’unun enfekte köpeğin ısırmasından kaynaklanmakta olduğunu vurgulayan Koşan, kuduz hastalığının dünya çapında maliyetinin yaklaşık olarak 8,6 milyar dolar olduğunu ifade etti.
Erzurum HABERİ
İhlas Haber Ajansı (İHA), tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajans olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.