Devrim AKTÜRK
Köşe Yazarı
Devrim AKTÜRK
 

GİZEMİNİ BAZALT TAŞINDAN ALAN ŞEHİR

Kadim Uygarlığın Kadim Madeni:    Ülkemizin Güneydoğu Anadolu Bölgesi geniş bazalt lavları ile örtülüdür. Diyarbakır Karacadağ Bazaltı ise yaklaşık 80 metre kalınlığında, 10.000 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Diyarbakır şehri bu bazalt taş üzerine kurulmuştur. Bazalt, akıcı ve bazik lavların soğuma yüzeyine dik olarak beş ve altı kenarlı sütunlar şeklinde katılaşması ile oluşur. Koyu gri, siyah arasında değişen renklere sahiptir. Bazalt su emme, paslanma, dona, darbelere ve sürtünmelere karşı çok dayanıklıdır. Renk değiştirmez ve aşırı derecede camsı niteliği yoktur. Bu nedenle de uzun süre yapıda leke ve kılcal çatlaklar oluşmaz. Asitlere karşı dayanıklıdır. Bu özelliklerinden dolayı yapılarda bol miktarda kullanılmıştır. Diyarbakır’a hangi yönden bakılırsa bakılsın bazalt taşının hakim olduğu bir yapıya sahip olduğu gözlenir. Yöresel bir malzeme olması ve bölgede bol miktarda bulunması nedeniyle binlerce yıldır yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Yaklaşık 5000 yıllık geçmişi ile 5.5 km. uzunluğuna sahip surlar; camiler, hanlar, hamamlar, medreseler, evler ve yollarda ana malzeme olarak bazalt taşı kullanılmıştır. Fiziksel ve mekanik olarak iyi özelliklere sahip olmasından ötürü dayanımı olan bazalt taşı, doğada yaygın olarak bulunan bir volkanik kayaç grubunu teşkil ettiği, çok sert, yoğun ve mukavemetli yüksek bir kayaç olduğu için günümüzde yapı taşı olarak kullanılmasının yanı sıra endüstride de farklı kullanım ve uygulama alanı bulur. İşlenmesi diğer taşlara oranla nispeten daha kolay olan gözenekli bazalt taşı (halk dilinde dişi taş) avlu ve eyvan döşemeleri ile taşıyıcı olmayan ara duvarlarda kullanılmıştır. Gözeneksiz ve daha dayanıklı olan bazalt taşı (halk dilinde erkek taş) ise duvarlarda, sütunlarda, sütun başlıklarında, sövelerde, eşiklerde, havuz kenarlarındaki profillerde, bingilerde, ayı başlarında, saçak altlarında ve çörtenlerde kullanılmıştır.   Devrim Aktürk yazdı...
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2018 - Salı

GİZEMİNİ BAZALT TAŞINDAN ALAN ŞEHİR

Kadim Uygarlığın Kadim Madeni:

 

 Ülkemizin Güneydoğu Anadolu Bölgesi geniş bazalt lavları ile örtülüdür. Diyarbakır Karacadağ Bazaltı ise yaklaşık 80 metre kalınlığında, 10.000 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Diyarbakır şehri bu bazalt taş üzerine kurulmuştur.

Bazalt, akıcı ve bazik lavların soğuma yüzeyine dik olarak beş ve altı kenarlı sütunlar şeklinde katılaşması ile oluşur. Koyu gri, siyah arasında değişen renklere sahiptir. Bazalt su emme, paslanma, dona, darbelere ve sürtünmelere karşı çok dayanıklıdır. Renk değiştirmez ve aşırı derecede camsı niteliği yoktur. Bu nedenle de uzun süre yapıda leke ve kılcal çatlaklar oluşmaz. Asitlere karşı dayanıklıdır. Bu özelliklerinden dolayı yapılarda bol miktarda kullanılmıştır.

Diyarbakır’a hangi yönden bakılırsa bakılsın bazalt taşının hakim olduğu bir yapıya sahip olduğu gözlenir. Yöresel bir malzeme olması ve bölgede bol miktarda bulunması nedeniyle binlerce yıldır yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Yaklaşık 5000 yıllık geçmişi ile 5.5 km. uzunluğuna sahip surlar; camiler, hanlar, hamamlar, medreseler, evler ve yollarda ana malzeme olarak bazalt taşı kullanılmıştır.

Fiziksel ve mekanik olarak iyi özelliklere sahip olmasından ötürü dayanımı olan bazalt taşı, doğada yaygın olarak bulunan bir volkanik kayaç grubunu teşkil ettiği, çok sert, yoğun ve mukavemetli yüksek bir kayaç olduğu için günümüzde yapı taşı olarak kullanılmasının yanı sıra endüstride de farklı kullanım ve uygulama alanı bulur.

İşlenmesi diğer taşlara oranla nispeten daha kolay olan gözenekli bazalt taşı (halk dilinde dişi taş) avlu ve eyvan döşemeleri ile taşıyıcı olmayan ara duvarlarda kullanılmıştır. Gözeneksiz ve daha dayanıklı olan bazalt taşı (halk dilinde erkek taş) ise duvarlarda, sütunlarda, sütun başlıklarında, sövelerde, eşiklerde, havuz kenarlarındaki profillerde, bingilerde, ayı başlarında, saçak altlarında ve çörtenlerde kullanılmıştır.

 

Devrim Aktürk yazdı...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve erzurumsonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.