Erzurumsonhaber / Erzurum - 11 Aylık günahsız bebek alçakça Şehit edilirken teröre hayır diyemeyen alçaklar, ülkemizin bekası için başlatılan ‘Barış Pınarı Harekâtına’ karşı savaşa hayır diyecek kadar şerefsizdirler.
Dün iki ağaç için susmam diyen sözde ağaç severler, söz konusu vatan olduğunda seslerini çıkarmayı bırakın vatana kurşun sıkanların saflarında yer alacak kadar haindirler.
Yeri gelince sözde vatan, millet diyenlerin Yahudi İsrail ile aynı safta yer almaları kabul edilemez bir gerçektir.
Yemende milyonları açlık ve safalete mahkum eden Siyonist köpeği Suud ile,
Mısırda milyonları katleden seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi katleden alçak ile,
Ne yedüğü belli olamayan emperyalist ve siyonistlerin köpeği sözde Arap birliği ile,
Hiristiyan kulübü olan Avrupa Birliği ile,
Birleşmiş Müslüman düşmanları BM ile,
Irak’ı ve Suriye başta olmak üzere dünyadaki mazlum ve müslüman coğrafyasını kan ve gözyaşına boğan eli kanlı ABD ile,
Filistin’de yıllarıdr milyonlarca kundakdaki bebeği katleden katil İsrail ile,
Suriye’de bir milyon insanın kanını döken alçak Esed ile,
Kırk yıldır bu ülkenin polisine , askerine, milletine kurşun sıkan PKK ve YPG başta olam üzere ismini yazmak için alfabede harf kalmayan onlarca terör örgüleri ile,
Kısacası al bayrağıma ve kutsal vatan toprağıma düşman olan olan yedi düvel küffar ile aynı safta yer alan, aynı cümleyi sarf eden ne kadar işbirlikçi var ise açık söylüyorum.
Alçakksınız.
Adisiniz.
Namussuzsunuz…
Siz madem barışseversiniz, niçin bölücü terör örgütleri polisimizi, askerimizi, sivil vatandaşalrımızı şehit ederken üç maymunu oynuyorsunuz.
Türkiye'nin teröre karşı operasyon yapmasını "savaş" kapsamında değerlendirmek "bozgunculuktan" başka bir şey değildir.
Bilmediğiniz yada bilip anlamak istemediğiniz bi hususu siz izansızlara hatırlatmak isterim.
Savaşa karşı kategorik olarak karşı çıkmak başka, müstevlilere karşı direnmek veya savaşmak başkadır.
Müstevlilere karşı savaşmak hem haktır hem de şarttır.
Biz bu toprakları müstevlilere karşı savaşarak yurt edindik.
Biz yurdunu alçaklara uğratmamak için göğsünü siper eden bir ecdadın varisiyiz.
Diğer taraftan yeri gelince siz hem "Mustafa Kemal'in Askerleriz" deyip hem de "Savaşa Hayır" diyerek bozgunculuk yapan bedhahlar...
Dün bu Aziz Millet Sakarya Meydan Muharebesi, Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Savaşında mücadele verirken "Savaşa Hayır" demek nasıl müstevli işbirlikçiliği veya bozgunculuksa, bugün de vatan savunması için terör örgütüne karşı yapılan operasyona "Savaşa Hayır" demek bozgunculuktur.
Bunu böyle bilesiniz..
Diğer taraftan bu vatanın bir evladı olarak devletime çağrımdır.
Benim Mehmedim sınır dışında şehit düşerken,vatan toprağına havan topları düşüp bebekleri şehit ederken sınır içinde takım elbiseli teröristlere TBMM başta olmak üzere her ortamda konuşma hakkı tanıyan demokrasiyi tanımıyorum.
Kim ne yaparsa yapsın…
Bizler dün…
Kürşad’ın Gür Sesiyle İndik Tanrı Dağından
Parçaladık Surları Çin Seddini Aştık Biz
İşte Biz Buradayız. Tükenmedi Neslimiz
Şahadet Getirerek, Çoğalacak Irkımız
Ululardan Feyz Aldık. Dört Nala At Koşturduk
Kıtaları Aşarak, Dünyaya Hükmettik Biz..
Ve Rabbimin izniyle. Yine yeniden, dünde bugünde, yarında vardık, var olacağız..
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!
Son söz ‘’Tarih bir kez daha hakikati gösterdi ki ‘Bizim birbirimizden başka dostumuz, birbirimizden başka sırtımızı yaslayacağımız hiç kimsemiz yoktur. Bugün buna bir kez daha şahit olduk.’’