Erzurumsonhaber / Erzurum - Eğer bir kimsenin bir başkasına secde etmesini emretseydim, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim ve eğer bir erkek karısına kırmızı bir dağdan siyah bir dağa ve siyah bir dağdan kırmızı bir dağa taş taşımayı emretseydi, uygun olan, kadının bu emri yerine getirmesidir. " (Kütüb-i Sitte, 652)   İnsan sosyal bir varlıktır. Bu sosyal varlık kapsamında aile sosyalleşme alanı da varmış.   Malesef günümüz de aileler sosyal yaşam alanı olarak görünüyor. Biz islam peygambirinin sav Ümmetiyaz. O'nun aile yapısı, arkadaş arası davranışlar, işten ahlak yapısı, ibadet yapım şekli vb. Her şeyden ölçümüz O'dur.   O eşine nasıl davranıyorsa elimize öyle davranmalı, hanımlar da Peygamber eşleri gibi davranmalı kocalarına.   Yukarda bir şey paylaştım. Kütübi sitteden.... Bakın kabul etsek de etmesek de asıl durum bu. Yani burada bize ailenin kursiyetli büyük bir bağ olduğu anlatılıyor. Eğer ev de eşler huzur istiyorsa İnsanların yazdığı İstanbul sözleşmesi ile davranmak değil, Allah ve Peygamberi'nin kural ve hükümlerine göre davranmalıyız. Baba kızan çıkacaktır ancak iki dakika düşünürse kızanlar, aile içi sıkıntıların temel sebebi İslam hukukundan ve hükümlerinden ayrılmak olduğunu göreceğiz. Çünkü zaten Allah cc el-adl olması sebebiyle ile karşılıklı hakları güvenceye almıştır. İnsanlar kendi cüzi iradeleri koyduğu kurallar, aynı kendileri gibi yok olmaya mahkumdur.... Baki olan Allah cc dir. Kuralları da bakidir ve Şaşmaz. İnsan özellikle İstanbul sözleşmesi gibi kendi koyduğu kurallarla kadını ön plana çıkaracak kurallar koyarsa, aile ve toplum zaten bozulacaktır.   Hüküm insanların değil ancak Allah'ındır. O'nun hükmü ile davranırsak iş, aile ve sosyal yaşantımız düzene girer. Biz Allah'ın mülkün de Allah'ın hükümlerini yok sayarak ve kendi hükümlerimizi yazıp uygulamakla Allah'a savaş açıyoruz. Allah cc  her zaman galiptir. Allah cc mülkün de Allah'a artistik yapıyoruz, düşünün yanlış isem bütün tepkilere razıyIm. Allah cc bize kocana itaat et diyor yok ben kendi paramı kazanıyorsunuz benim dediğim olacak,(Hatice ve Ayşe annelerimiz de ticaretle uğraştılar aile içinde Peygamber sav efendimize nasıl davranırlardı), Allah cc içki haram diyor, biz sen kimisin diyip içki içmeye devam ediyoruz, yalan, iftiradan uzak dur diyor biz yalana, iftiraya devam ediyoruz, iftira ile aileler yıkalır, ocaklar söner bilmiyoruz. GıybeT ölü eti yemek, biz devamlı Gıybet ediyoruz. Vel hasıl her işte Allah cc emirlerine karşı çıkıyoruz, bu durum da aileler çöker, arkadaşlıklar bozulur, iş ve toplum düzeni çöker.   Bizi Allah cc'ın yarattığını ve bizim O'nun bir nevi kölesi olduğumuzu unutmayalım.   Unutmayalım köle, sahibine itaat le mükellefler, sahibinin düzenini bozamaya kalkarsa hem verilen nimetlerinden olur hem de huzurdan konulur.   Bedbaht olur.    Gelin hep beraber Allah a verdiğimiz sözü tutup sadece kul olmaya çalışıp, itaat edelim. Bakın boşanma davaları arttı, sebebi hep aynı nedenler...    Bir yuva, maddi ve manevi olarak çok zorlukla kuruluyor.   Aileler yıkılmasın....